Blog

Türk Ceza Kanunu: Çocuk Cinsel İstismarı

TCK'nın çocukları sadece cinsel istismar açısından değil, genel olarak cinsel ve fiziksel  dokunulmazlık konusunda korur.

Türk Ceza Kanunu: Çocuk Cinsel İstismarıCinsel istismarı düzenleyen hükümlerin yanı sıra, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz olmak üzere üç farklı suç tipinin bulunduğuna vurgu yapılıyor.

Türk Ceza Kanunu'nun 103. maddesi, çocuğun cinsel istismarı suçunu düzenlemektedir. Bu maddeye göre, çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde ise üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Maddenin birinci fıkrasında, çocuğun cinsel istismarı suçunun temel şekli tanımlanmıştır. Bu suç, onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi tarafından işlenmektedir. Cinsel istismar deyimi ise, mağdurun cinsel dokunulmazlığını ihlal eden her türlü davranışı kapsamaktadır. Bu davranışlar arasında, mağdurun cinsel organlarıyla oynamak, cinsel içerikli sözler söylemek veya davranışlarda bulunmak, mağduru cinsel ilişkiye zorlamak veya zorlamamak gibi birçok eylem sayılabilir.

Maddenin ikinci fıkrasında, cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde uygulanacak ceza düzenlenmiştir. Sarkıntılık, mağdurun cinsel dokunulmazlığını ihlal eden ancak cinsel ilişkiye varmayan her türlü davranışı ifade etmektedir. Bu davranışlar arasında, mağdurun vücuduna dokunmak, mağdurun cinsel organını görmek veya mağdura cinsel içerikli sözler söylemek gibi eylemler sayılabilir.

Türk Ceza Kanunu'nun 103. maddesi, çocuklara yönelik cinsel istismarı önlemeye yönelik önemli bir düzenlemedir. Bu madde, çocuğun cinsel dokunulmazlığını korumayı ve çocukların cinsel istismar sonucunda uğrayabilecekleri zararları önlemeyi amaçlamaktadır.

Maddenin uygulanmasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Bunlardan biri, çocuğun cinsel istismarın mağduru olup olmadığının belirlenmesidir. Bu husus, mağdurun beyanı, tanık ifadeleri, mağdurun fiziksel ve ruhsal durumu gibi delillerle birlikte değerlendirilerek karara bağlanmalıdır.

Diğer bir husus ise, cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalıp kalmadığının belirlenmesidir. Bu husus, eylemin niteliği, mağdurun yaşı ve gelişimi, eylemin gerçekleşme şekli gibi hususlar dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

Türk Ceza Kanunu'nun 103. maddesi, çocuklara yönelik cinsel istismarı önlemeye yönelik önemli bir düzenleme olmakla birlikte, bu suçun önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, çocuklara yönelik cinsel istismar konusunda farkındalığın artırılması, çocukların cinsel istismara karşı korunması için gerekli önlemlerin alınması ve bu suçu işleyenlere karşı caydırıcı cezaların verilmesi gerekmektedir.

Türk Ceza Kanunu'nun 104. maddesi, reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu düzenlemektedir. Bu maddeye göre, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel ilişki suçunun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde ise on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Maddenin birinci fıkrasında, reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun temel şekli tanımlanmıştır. Bu suç, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi tarafından işlenmektedir. Bu suçun temel şekli, şikayete tabidir. Şikayetin olmaması hâlinde, soruşturma ve kovuşturma yapılması mümkün değildir.

Maddenin ikinci fıkrasında, cinsel ilişki suçunun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde uygulanacak ceza düzenlenmiştir. Bu fıkraya göre, bu suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fıkra, mağdurun rızası olsa bile uygulanmaktadır.

Türk Ceza Kanunu'nun 104. maddesi, çocuk evliliklerini önlemeye yönelik önemli bir düzenlemedir. Bu madde, çocuğun cinsel dokunulmazlığını korumayı ve çocukların çocuk evlilikleri sonucunda uğrayabilecekleri zararları önlemeyi amaçlamaktadır.

Maddenin uygulanmasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Bunlardan biri, cinsel ilişkinin mağdurun rızası ile mi yoksa rızasız mı gerçekleştiğinin belirlenmesidir. Bu husus, mağdurun beyanı, tanık ifadeleri, mağdurun fiziksel ve ruhsal durumu gibi delillerle birlikte değerlendirilerek karara bağlanmalıdır.

Diğer bir husus ise, cinsel ilişkinin mağdurun rızasıyla gerçekleşmesi hâlinde, mağdurun yaşına ve gelişimine uygun olup olmadığının belirlenmesidir. Bu husus, mağdurun yaşı, gelişimi, cinsel ilişkiye girmeden önce bilgilendirilip bilgilendirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

Türk Ceza Kanunu'nun 104. maddesi, çocuk evliliklerini önlemeye yönelik önemli bir düzenleme olmakla birlikte, bu suçun önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, çocuk evlilikleri konusunda farkındalığın artırılması, çocukların çocuk evliliklerine karşı korunması için gerekli önlemlerin alınması ve bu suçu işleyenlere karşı caydırıcı cezaların verilmesi gerekmektedir.

Onbeş yaşını bitirmiş olan bir çocukla, cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Türk Ceza Kanunu'nun 105. maddesi, cinsel taciz suçunu düzenlemektedir. Bu maddeye göre, bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına hükmolunur. Fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Maddenin birinci fıkrasında, cinsel taciz suçunun temel şekli tanımlanmıştır. Bu suç, bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi tarafından işlenmektedir. Cinsel taciz deyimi ise, mağdurun cinsel dokunulmazlığını ihlal eden her türlü davranışı kapsamaktadır. Bu davranışlar arasında, mağdurun cinsel organlarıyla oynamak, cinsel içerikli sözler söylemek veya davranışlarda bulunmak, mağduru cinsel ilişkiye zorlamak veya zorlamamak gibi birçok eylem sayılabilir.

Maddenin ikinci fıkrasında, cinsel tacizin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde uygulanacak ceza düzenlenmiştir. Bu fıkraya göre, bu suçun çocuğa karşı işlenmesi hâlinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Türk Ceza Kanunu'nun 105. maddesi, cinsel tacizi önlemeye yönelik önemli bir düzenlemedir. Bu madde, kişinin cinsel dokunulmazlığını korumayı ve kişilerin cinsel taciz sonucunda uğrayabilecekleri zararları önlemeyi amaçlamaktadır.

Maddenin uygulanmasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Bunlardan biri, cinsel tacizin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesidir. Bu husus, mağdurun beyanı, tanık ifadeleri, mağdurun fiziksel ve ruhsal durumu gibi delillerle birlikte değerlendirilerek karara bağlanmalıdır.

Diğer bir husus ise, cinsel tacizin mağdurun cinsel dokunulmazlığını ihlal edip etmediğinin belirlenmesidir. Bu husus, eylemin niteliği, mağdurun yaşı ve gelişimi, eylemin gerçekleşme şekli gibi hususlar dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

Türk Ceza Kanunu'nun 105. maddesi, cinsel tacizi önlemeye yönelik önemli bir düzenleme olmakla birlikte, bu suçun önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, cinsel taciz konusunda farkındalığın artırılması, kişilerin cinsel tacize karşı korunması için gerekli önlemlerin alınması ve bu suçu işleyenlere karşı caydırıcı cezaların verilmesi gerekmektedir.

Aşağıda, cinsel taciz suçunun bazı örnek durumlarına ilişkin açıklamalar yer almaktadır:

Bir erkeğin, bir kadının arkasından yürürken, kadının kalçasına dokunması, cinsel taciz suçunu oluşturur.

Bir öğretmenin, öğrencisine cinsel içerikli sözler söylemesi, cinsel taciz suçunu oluşturur.

Bir kişinin, bir başkasına cinsel ilişkiye girmek için baskı yapması, cinsel taciz suçunu oluşturur.

Cinsel taciz suçunun çocuğa karşı işlenmesi hâlinde, cezanın daha ağır olması gerekmektedir. Bu durum, çocukların cinsel dokunulmazlığının daha fazla korunması amacıyla getirilmiştir.

 


Yazdır   e-Posta

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

Bize Katılın

Pedofilinin, yayılması ve güçlenmesi kendi aralarında organize olmalarında dolayıdır. Sessiz kalarak toplumsal bir hareket başlamadıkça güçlenmeye devam edecektir. Toplumsal hareket pedofililere geri adım attıtarak tedaviye yönelmelerine neden olacaktır.

Buna DUR! demek elimizde.

Daha çok duyarlı insana ihtiyacımız var. "Elimden ne gelir?" demeyin.

Sana ihtiyaç var!