EVET. Çocuklara cinsel istismarda bulunanların üçte birinden fazlası 18 yaşın raltında küçük ergen yada çocuktur.
Pek çok durumda, özellikle de küçük çocuklarda, çocuk başka bir çocuğa yönelik zorlayıcı cinsel eylemlerinin zararlı olduğunu anlamayabilir. Aynı nedenden ötürü, bir olayı cinsel istismar olarak adlandırmak yerine sıklıkla cinsel açıdan zararlı davranışlar ifadesini kullanılır. Çocukların ve yetişkinlerin cinsel davranışları arasındaki farkın daha da belirginleştirilmesine yardımcı olmanın yanı sıra, bu cinsel istismar etiketinin klinik ve hukuki değerlendirmeler yapan uzman profesyonellere bırakılması en iyisidir.
Her ne kadar çocuklar herhangi bir cinsel aktiviteye asla rıza gösteremeseler de, çocuklar arasında gelişimsel olarak beklenen ve uygun olan bazı cinsel davranışların olduğunun bilinmesi gerekir. Bununla birlikte, bir çocuğun güç, baskı, tehdit, yaş, boy, gelişimsel yetenek açısından önemli bir farklılık veya olgun cinsel eylemler içeren davranışlarda bulunduğu başka zamanlar da vardır; bu, cinsel davranışın uygunsuz ve potansiyel olarak zararlı olduğunu gösterir.
Başkalarına zarar veren çocukların bir kısmı kendileri de bir şekilde mağdur olmuş olsa da, cinsel açıdan zararlı davranışlarda bulunan çocukların çoğu istismara uğramamıştır. Dürtü kontrol bozuklukları, olgun materyallere maruz kalma, engellilik ve hatta ev, çevre veya aile bağlamında birlikte ortaya çıkan diğer stres etkenleri dahil olmak üzere bir çocuğun cinsel davranışını etkileyen birçok faktör vardır.
Çocuklar ve ergenler sadece küçük yetişkinler değildir ve gerektiğinde cinsel açıdan zararlı davranışları, yetişkin suçlulara göre farklı klinik müdahalelerle tedavi edilir; ancak cinsel sorun davranışları olan gençler için özel tedavi önemlidir. Tedaviyi tamamladıktan sonra, başka bir çocuğa cinsel olarak zarar veren gençler genellikle cinsel istismar içeren davranışlara devam etmezler; bu gençlerin yalnızca %7'si yeni bir cinsel suç işliyor.